10/25/2010

DİJİTAL ÇAĞIN CAHİLLERİ

Vizontele filmini izleyenler bilir, Cem yılmazın canlandırdığı karakter.. (adı neydi şimdi unuttum) her ne ise , Onun, film içinde bir repliği vardır, "Zeki Müren de bizi görecekmi" diye.. Öylesine bilgiç, ama bir o kadarda saf bir eda takınmıştır . Söylediği , belki o zamanlar için komik bir şey değildi, ama bu gün için en azından güldürmese de hafif bir tebessüm ettiriyor . İşte nereden geldi ise o aklıma takıldı . Bir an için üzerinde düşündüm , Çocukluğumu.. o radyo denen şeyin, toplumun tek eğlencesi olan o sihirli kutuyu. Bende mini minnacıkken az merak etmemiştim acaba içinde birimi var diye . Nerdeen nereye , gerçektende bu gün için, hemen hemen herkezin elinde bulunan, küçük sihirli kutular telefonlar, kompütürler(Bilgisayarlar) kameralar sayesinde bizi onlara gösterdiği gibi onları da bize göstermiyormu.bizim onları duydugumuz gibi onlarda bizi duymuyormu . teknolojinin bu gün için sayamaya imkan olmayan o kadar çok marifetleri var ki anlatmakla bitmez . Bunlar işin eğlence yada iletişim tarafı, ya bilgi mevzuu. İşte orada beş dakika durup bir düşünmek lazım . Biz toplum olarak her şeyi eğlenceye aldığımız için .Bu teknolojik nimetler bize bir iki numara büyük geliyor. Sizde çevrenize bir kulak verin , Allah aşkına çevrinizde kaç kişi, bir bilgisayarın başına geçipte , bilgi edinmek, öğrenmek için yararlanıyor . Varsa yoksa chat (msn) muhabbetleri , okey,tavla ,kağıt oyunları .vs oynamak . Bumudur yani . bu bence teknolojiden yararlanmak değil ona ihanet etmekten başka bir şey değildir. Tabii bu arada, birde sosyal paylaşım sitesi olan Face book , ondan bir iki kelam ile de olsa ,bahsetmeden olmaz . Gereği gibi kullananlara bi sözümüz yok, eyvallah , Geçen bir arkadaş övünerek bahsediyor . benim 240 arkadaşım var diye...Güldüm ve sordum , kaçını tanıyorsun kaçı ile konuşuyorsun ,Tuhaf tuhaf yüzüme baktı. Ne söylemek istediğimden bi haberdi çünkü . Onun için sayının çokluğu önemli idi , gerisine gerek yoktu. Tabii aslında face book denilen o sitenin neden, hangi amaç için kurulduğundan bir haberi yoktu ki . ilk çıktığı yıllarda , bizde merak salıp üye olmuştuk . Malum kullananlar bilir birini dürtmek diye bir tabir vardır. Hanımefendinin biride bizi dürtmüş , ismine cismine baktım çıkartamadım . Nezaketen , kısa bir not attım .. Keşke atmasaydım ,Yok Onu nereden tanıyormuşum , niyetim kötü birimiymişim vs tarzında bir sürü serzenişte bulundu . Yahu kadın beni dürten sensin ,yani sayfamı merak edip yoklayan sensin , sonrada trip niye yaparsın . Her ne ise gerekli cevabı hakkettiği şekilde zaten aldı . Bu arada yıllar sonra rastladığım bir iki arkadaşımada ,ben kısa bir msj, selam vs teşebbüsünden sonra ,Hiç birinden yanıt alamadım . üstelik bazılarıda kendilerini gizlediler bir daha görmeyeyim diye.Şimdi gülermisin ağlarmısın . Bizdeki şark kafası ise sosyalleşme işte böyle sağlanıyor . Haa bu arada, F.Book da birbirleri ile haberleşenlerin büyük çoğunluğuda zaten sabah akşam birbirini gören tipler . Nerden mi biliyorum . Çünkü benim çevremde de her gün gördüğüm bazı arkadaşlar ,zaman zaman ısrarla , sayfana çağrı yaptım neden kabul etmedin diye hesap soruyorlar . Tam bir komedi yani . Velhasıl kelam dün, radyoda bizi göreceklermi diye soran kişiye tebessüm etmek hoş görülürde , bence bugünkü dijital çağın cahillerine kahkahalarla gülmek bence az bile gelebilir .

Hiç yorum yok: