Merhabalar..!
Ne kadar düzenli olursak olalım,yinede evimizin bir köşesinde kullanmaya yada atmaya kıyamadığımız ,başkaları için anlamsız olan bir takım ıvır zıvır şeyler elbette bulunur.Örneğin yazmayan bir dolma kalem,kulpu kırık bir kupa veya fincan,Yada takımı çoktan bozulmuş tek kalmış bir sandalye ,vs.vs.yani listeyi uzattıkça uzatabilir ,sayfalara bile sığdıramayabiliriz. Hülasa ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır. Başta belirttim , başkaları için anlamı olmayan ama bizim için anlam ifade eden yaşanmışlığı olan ve değerini asla kimsenin ölçemeyeceği bir takım şeyler. Çünkü onlar madde olmaktan çoktan çıkmış bizim için mana,ve manevi değer arzeden ve o maddesel yapı içinde,Bin bir hatıra ve anlam taşıyan yaşayan organizmalardır. Bizim geçmişle aramızda görünmez köprülerdir onlar.Ve bakmasını bilirseniz,Sizinle konuşur onlar.Evimdeki büfenin en mutena köşesinde ucu kırık bir dolma kalem bulunur ve ona her baktığımda, çoktan rahmeti rahmana kavuşmuş çok sevgili birini hatırlamadan edemem,hediye olarak aldığım gün ki , sevincim, ve verenin, benim mutluluğum ile bahtiyar oluşu. Nice geceler dolma kalemimle ak sayfalara,düşen kapkara harflerle bir şeyler çiziktirip,dertleştiğim, paylaştığım kederlerim sevinçlerim,aşklarım, Elbette buraya kadar yazdıklarım benim hislerim ve düşüncelerim,Herkez aynı duygu içinde olması gerekmez ,genelleme yapmak istemem. Belki romantik bir yapı da bir insan olmam hasebi ile ilişkili olduğum her duruma bir anlam yüklemeye çalışan biriyimdir.Buraya kadar yazdıklarım bir fikir yazısı, bir deneme yani bir nesir yazı ,Nazım olarak ta geçmişte yazmış olduğum 370 adet şiirilerimde hayatımın muhtelif kesitlerini aktarmaya çalışmıştım. Yani yazılmış her şiirim yaşanmışlığı olan canlı birer imgedir benim için. Bu yüzden şiire bakışımda hayata bakışım doğrultusundadır.Ben şiirlerin de, oturulup şıpın işi yazılmasından yana değilimdir.Şiirlerde bana göre, şairin hayatının içinden imbiklenip ve rafine edilerek aktarılmış duygular olmalıdır.Özelini bire bir anlatmasa da , Müstearen böyle olmalıdır. Ama maalesef günümüzde bunu uygulayan çok az insan olmasına ragmen Bizim ülkemizde nerede ise üç kişiden biri şairdir.Evet mektup yazma becerisi bile gösteremeyen kişiler şairliğe soyununca . Bu yüzden elime geçen her şiire biraz dudak büküp şüphe ile bakarım. Benim burda yaptığım gibi, başka biride bu kadar malumat furuşluk yapınca , onun yazdıklarına da şüphe ile bakmak elbetteki kaçınılmaz olmalıdır.
Ne kadar düzenli olursak olalım,yinede evimizin bir köşesinde kullanmaya yada atmaya kıyamadığımız ,başkaları için anlamsız olan bir takım ıvır zıvır şeyler elbette bulunur.Örneğin yazmayan bir dolma kalem,kulpu kırık bir kupa veya fincan,Yada takımı çoktan bozulmuş tek kalmış bir sandalye ,vs.vs.yani listeyi uzattıkça uzatabilir ,sayfalara bile sığdıramayabiliriz. Hülasa ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır. Başta belirttim , başkaları için anlamı olmayan ama bizim için anlam ifade eden yaşanmışlığı olan ve değerini asla kimsenin ölçemeyeceği bir takım şeyler. Çünkü onlar madde olmaktan çoktan çıkmış bizim için mana,ve manevi değer arzeden ve o maddesel yapı içinde,Bin bir hatıra ve anlam taşıyan yaşayan organizmalardır. Bizim geçmişle aramızda görünmez köprülerdir onlar.Ve bakmasını bilirseniz,Sizinle konuşur onlar.Evimdeki büfenin en mutena köşesinde ucu kırık bir dolma kalem bulunur ve ona her baktığımda, çoktan rahmeti rahmana kavuşmuş çok sevgili birini hatırlamadan edemem,hediye olarak aldığım gün ki , sevincim, ve verenin, benim mutluluğum ile bahtiyar oluşu. Nice geceler dolma kalemimle ak sayfalara,düşen kapkara harflerle bir şeyler çiziktirip,dertleştiğim, paylaştığım kederlerim sevinçlerim,aşklarım, Elbette buraya kadar yazdıklarım benim hislerim ve düşüncelerim,Herkez aynı duygu içinde olması gerekmez ,genelleme yapmak istemem. Belki romantik bir yapı da bir insan olmam hasebi ile ilişkili olduğum her duruma bir anlam yüklemeye çalışan biriyimdir.Buraya kadar yazdıklarım bir fikir yazısı, bir deneme yani bir nesir yazı ,Nazım olarak ta geçmişte yazmış olduğum 370 adet şiirilerimde hayatımın muhtelif kesitlerini aktarmaya çalışmıştım. Yani yazılmış her şiirim yaşanmışlığı olan canlı birer imgedir benim için. Bu yüzden şiire bakışımda hayata bakışım doğrultusundadır.Ben şiirlerin de, oturulup şıpın işi yazılmasından yana değilimdir.Şiirlerde bana göre, şairin hayatının içinden imbiklenip ve rafine edilerek aktarılmış duygular olmalıdır.Özelini bire bir anlatmasa da , Müstearen böyle olmalıdır. Ama maalesef günümüzde bunu uygulayan çok az insan olmasına ragmen Bizim ülkemizde nerede ise üç kişiden biri şairdir.Evet mektup yazma becerisi bile gösteremeyen kişiler şairliğe soyununca . Bu yüzden elime geçen her şiire biraz dudak büküp şüphe ile bakarım. Benim burda yaptığım gibi, başka biride bu kadar malumat furuşluk yapınca , onun yazdıklarına da şüphe ile bakmak elbetteki kaçınılmaz olmalıdır.
***********************************************************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder