6/26/2007

AĞLARIM DA......GİDERİM DE


EMEKLİLİK HAKKINDA DİYECEKLERİM VAR

Annesi gelin olacak kızını, üzgün görünce demiş ya . “Üzülme kızım, madem bizden ayrılmaya dayanamayacaksın.Bizde seni gelin etmeyiz, olur biter ”. Kız korku dolu gözlerle anasına Şöyle bir , bakmış .Olurmuuu........!Ben hem ağlar hemde giderim anam .

Bizimki de o hesap , 25 yılı gün sayıp gecirerek,Hatta bir gün emekli olmanın hayali ile yanıp tutuşurken , İşte o gün geldi çattı ,Üstelik altı ay kadar geçiyor.E.. gelinle ne alakası var demeyin Öyle İşte.. İnsan bir burukluk hissediyor , yıllarca o günü bekle vegün geldiğinde de karar verememe durumu ile karşı karşıya kal.Gitsemmi .. kalsammı ! durumu yani .

Ancak neticede Yaş geçiyor. senelerde akıp gidiyor.. insan henüz eli ayağı tutuyorken. Biraz da kendi benliğine, kendi ruhuna zaman ayırmalı. Ertelediği şeyleri maddi yada manevi zevkleri yaşamalı . Bu gidişin(dünyadan) bir daha dönüşü yok.

Gerçi bu karar (ayrılma) öyle sanıldığı kadar kolay verilmiyor, insan bir daha bir vazife ile iştigal etmeyeceği fikrini düşününce, kendini anadan üryan kalacakmış gibi bir duyguya kapılır gibi oluyor ama .Dedik ya işte, hem ağlarım hemde giderim durumu söz konusu.

Ben 40 sene boyunca bıkıp usanmadan iş , iş diye çırpınan insanlara ve hala devam etme azminde olanlara acıyorum demezsem ikiyüzlülük yapmış olurum.Allah tan , devlet 65 inden sonra kapı önüne koyuyor da . Onların bu asalaklığına bir son veriyor.Yoksa maazallah 100 yaşına kadar çalışır bunlar. Gidin de gençlere yer açın.

Ancak Bu arada istisnai durumlar, değerler, ve kişiler varki . Bunlar konumuz dışı. Tenzih ederim cümlesini.Hülasa, Kendi iç Dünyasında yapacak işi olan için, bordrosuz yaşamak güzeldir.

AKEDO- 27.Haziran-2007Çarş

6/25/2007

ŞARKÖY LİMANI.Sulu boya çalışması

Şarköy de bir gece manzarası (AKEDO) Bir sulu boya çalışmam

6/20/2007

Kara Kalemim


Bir Karakalem çalışmam-Cami ve Bostan sokaklar (Kariye-Edirnekapı)

6/17/2007


NETEKİM Bende Resim yapacağım

PİCASSO YAPTIKTAN SONRA .

ELHAMDÜLLİLLAH..
30 sene aradan sonra ,Resim çalışmalarına başladık sayılır. Bizim " Paşamızdan" neyimiz eksik. O'da emekli bizde emekli olduk sayılır.Ha Sahi ..! bide Picasso denen adam var hani kargacık burgacık şeyler çiziktiriyor.Paşam haklı O ne o öyle .Çizdiği Adamların ağzı bir yerde burnu başka yerde .Bildiğim kadarı ile bir "" bile yok. Varsada, sanırım mabadını ensesine memesi ni Bilmem nereye sokuşturmuştur , zaar..Peh PİCASSO imiş, (+) , benim şiir, hikaye ve roman denemelerim var. heykel ve oyma buna dahil değil.Eh! ilerde kendi sesimle kayd ettiğim MP3 leride ekleyince sanıyorum.Kendime ayıracak boş zamanım bile olmayacak.. Bende Resim Yapacağım.Çok şükür ;-)


Not Yanda , henüz taslak aşamasındaki bir resmim mevcut.Bitince tamamınıda koyarız.Netekim..!

Söyleşi,sitem ve şiir

Merhabalar..!
Ne kadar düzenli olursak olalım,yinede evimizin bir köşesinde kullanmaya yada atmaya kıyamadığımız ,başkaları için anlamsız olan bir takım ıvır zıvır şeyler elbette bulunur.Örneğin yazmayan bir dolma kalem,kulpu kırık bir kupa veya fincan,Yada takımı çoktan bozulmuş tek kalmış bir sandalye ,vs.vs.yani listeyi uzattıkça uzatabilir ,sayfalara bile sığdıramayabiliriz. Hülasa ne demek istediğim sanırım anlaşılmıştır. Başta belirttim , başkaları için anlamı olmayan ama bizim için anlam ifade eden yaşanmışlığı olan ve değerini asla kimsenin ölçemeyeceği bir takım şeyler. Çünkü onlar madde olmaktan çoktan çıkmış bizim için mana,ve manevi değer arzeden ve o maddesel yapı içinde,Bin bir hatıra ve anlam taşıyan yaşayan organizmalardır. Bizim geçmişle aramızda görünmez köprülerdir onlar.Ve bakmasını bilirseniz,Sizinle konuşur onlar.Evimdeki büfenin en mutena köşesinde ucu kırık bir dolma kalem bulunur ve ona her baktığımda, çoktan rahmeti rahmana kavuşmuş çok sevgili birini hatırlamadan edemem,hediye olarak aldığım gün ki , sevincim, ve verenin, benim mutluluğum ile bahtiyar oluşu. Nice geceler dolma kalemimle ak sayfalara,düşen kapkara harflerle bir şeyler çiziktirip,dertleştiğim, paylaştığım kederlerim sevinçlerim,aşklarım, Elbette buraya kadar yazdıklarım benim hislerim ve düşüncelerim,Herkez aynı duygu içinde olması gerekmez ,genelleme yapmak istemem. Belki romantik bir yapı da bir insan olmam hasebi ile ilişkili olduğum her duruma bir anlam yüklemeye çalışan biriyimdir.Buraya kadar yazdıklarım bir fikir yazısı, bir deneme yani bir nesir yazı ,Nazım olarak ta geçmişte yazmış olduğum 370 adet şiirilerimde hayatımın muhtelif kesitlerini aktarmaya çalışmıştım. Yani yazılmış her şiirim yaşanmışlığı olan canlı birer imgedir benim için. Bu yüzden şiire bakışımda hayata bakışım doğrultusundadır.Ben şiirlerin de, oturulup şıpın işi yazılmasından yana değilimdir.Şiirlerde bana göre, şairin hayatının içinden imbiklenip ve rafine edilerek aktarılmış duygular olmalıdır.Özelini bire bir anlatmasa da , Müstearen böyle olmalıdır. Ama maalesef günümüzde bunu uygulayan çok az insan olmasına ragmen Bizim ülkemizde nerede ise üç kişiden biri şairdir.Evet mektup yazma becerisi bile gösteremeyen kişiler şairliğe soyununca . Bu yüzden elime geçen her şiire biraz dudak büküp şüphe ile bakarım. Benim burda yaptığım gibi, başka biride bu kadar malumat furuşluk yapınca , onun yazdıklarına da şüphe ile bakmak elbetteki kaçınılmaz olmalıdır.

***********************************************************







6/16/2007

Penceremden yansıyanlar-1


Edirnekapı- kariye(semtin) Müze-den muhtelif görüntüler ve İlana yahov'a ait kumda resim çalışması ve ardında görünen bendeniz