10/31/2007

Tevazu Abidesi, bir güzel insan “Güle güle”


Tevazu abidesi, bir güzel insan “Güle güle”

Bu gün Muhterem Erdal beyi kaybettik.Sanıyorum partili yada partisiz bir çok insan bu büyük acıyı yüreğinde hissetmiştir. Yazıya Devam etmeden önce .Kendisine Allah tan mağfiret yakınlarına da sabır dilerim.

Hayatım boyunca Makam ve mevki sahibi insanlardan ya uzak durmuş yada hoşlanmamışımdır, Nitelikleri ve nicelikleri hiç umurumda olmamıştır. (Ne yapalım yaradılışım böyle) ,Ancak Sayın Erdal İnönü ye gelince, O Gönül dağarcığımda,Yerini bulmuş birkaç Zatı Muhterem gibi , adam gibi Adam vasfına Haiz Müstesna Şahsiyetlerden bir tanesi. Üstelik ne solcuyum Nede sol Görüşten zerre kadar haz etmeyen biri olmama rağmen.

Bir İnsanı ,Yüksek şahsiyet,Makam ve mevki sahibi birinin oğlu olması , Saraylarda, konaklarda , yalılarda büyümüş olması , değerli yapmaz, olsa olsa onu doğuştan talihli yapar. Çünkü bu vasıflar da, bize kader tarafından tayin ve takdir edilir. Bunlar kendi gayretimizin eseri değildir.

Kendi gayretimizin eseri olarakda, çalışarak veya okuyarak bir yerlerde irtifa kazanmakta, bir insanı maalesef , erdemli insan yapmaz.Olsa olsa , makam sahibi , yada para sahibi , veya şöhretli yapar.Üstelik bu yerleri işgal edenlerin bir çoğununda ne büyük(düşük) zaafları olduğu bir çok kişinin malumudur.

Bir kişiyi , insani değerlerinin en üst seviyede olması , alçak gönüllülük(tevazu) , tok gözlülük(kanaat ehli). Erdemli olmak , Herkesi sevgi ve saygı içersinde kucaklamış olmak, Ve ne olursa olsun nezaketi elden bırakmıyor olmak..Evet İşte bu ve benzeri vasıflar , insanı , insan yapar. Ve bunların hepsi fazlası ile ,merhum İnönü de mevcuttu.

Sanıyorum 2000’li yıllardı, Bir kamu görevi için Teşvikiye civarında bir yerlerde bulunuyorduk. Araçta o an yalnızdım. Gazete okuyorum.Aracımızın park ettiği mahallin hemen karşı tarafındaki kaldırımda,Bir an Sayın Sevinç İnönü hanımefendi ve değerli eşleri merhum Erdal İnönü,beyefendiyi fark ettim.Başta da belirttiğim gibi kendisine Aynı siyasi görüşü paylaşmadığım halde büyük bir sempati duyuyordum.Bir an tereddüt ettim ama sonra bu fırsatın asla ele geçmeyeceğini bildiğim için , hemen araçtan inip yanlarına gittim,Aramızda şöyle bir konuşma geçti.

-Beyefendi merhabalar, Efendim Bakın ben Siyasi görüş olarak .(...... mensup) biriyim, ama sizi çok seviyorum, Elinizi sıkma şerefini ,bahşederseniz . Çok memnun olacağım .

Beni sabırla dinledikten sonra yüzünde mütebessim bir gülüş Peyda oldu .Gözleri parlıyordu adeta.Sanırım, oda sözlerimden ve davranışımdan memnun olmuştu. Elini uzattığında nezaketen , ben gayri ihtiyari hafifçe bir toka yapmak istedim , ama o elimi önemli bir kişinin elini sıkarcasına kuvvetli bir şekilde sıkmış, eşine dönerek

- Sevinç.... Bak bak !

Diyerek , sanki beni eşi hanımefendiye takdim edip, tokalaşmamızı gösterir gibi idi Yüzündeki o gülüşü ve diğer sözleri ile onere edişini, takdir hislerini asla unutmayacağım.O günlere gelinceye kadar kim bilir kimlerle( Yüksek zevatı muhterem ve muhtereme) tanıştı, tokalaştı . Hepsi de önemli insanlar olabilir, protokol icabı olabilir,siyaset’en olabilir. Olabilir olabilir. Ama belkide ilk defa,sadece kendisini,İnsan olduğu için,ve sevildiği için,Hayatında hiç görmediği ve bir daha da , hiç görmeyeceği biri ile tokalaşmış olmanın keyfini ifade ediyordu bu gülüş. Yüzündeki Tebessümün tarifi bence bu idi. Bu gece televizyonda,eskiden yayınlanmış, bir cami çıkışı basamağa oturup ayakabasını giyerken kayıt edilmiş bir görüntüsünü gösterdiler.

Dedik ya ! yalın ,mütevazi ve erdemli bir insan profili ancak bu kadar olur.Ve o karelerden sonra içim daha büyük bir sevinçle doldu.Allah’ın Rahmeti üzerine olsun Muhterem Beyefendi , Güle güle git, ve gittiğin mekanda, Rabbim yar ve yardımcın olsun...Amin .. 01.11.2007